29 Aralık 2014 Pazartesi

YAŞAM VE ÖLÜM...

26 ARALIK CUMA SABAHI KAPIMIZA BIRAKILMIŞ.
Bulunduğu gün... Büyüyecek... bahçeye çıkmak isteyecek... hayatı keşfedecek daha... Onu eve mi kapatmalıyım, güvenlik gerekçesi ile bir esir gibi... Çocuklarını asla dizinin dibinden ayırmak istemeyen anneler gibi...  

 
Ve O gün bu kızımızı kaybettik. 15 Mayıs 2014 de doğan Garip Annenin yavrusuydu. Elimizde büyümüş, bahçeye alışmış, mutlu bir şekilde yaşayıp gidiyordu. İsim bile koyamamıştım. İsim verirsem, aidiyet duygumu güçlendiririm korkusuyla. Oysa hiç dokunamadığım kedilere bile isim verdim ben... 
Başına ne geldiğini hiçbir zaman bilemeyeceğim belki. Dünya tatlısı Veterinerimiz onu kurtarmak için çok uğraştı. Darbe almış boynuna dedi. 
Diş izi yok, parçalama yok. Sanki bir tekme... İğrenç ve acımasız bir darbe... İnsana alışık olmasının bedeli. Belli ki başını o "insana" doğru uzatmış... O da... O da...
4 ay yaşayabildi sokaklarda. Sokak kedisi dedik ona... Oysa sokakların kedisi olmaz. Kedilerin bahçesi olur...
O, bahçemizin kedisiydi... İnsanlığımız, vicdanımızdı...   

SOKAK KEDİSİ OLMAZ, KEDİLERİN BAHÇESİ OLUR...

Sokak kedisi Arap ile başladı hikayemiz. Arap, her doğumda 2 hafta kayboldu ortalıktan, 2 ay sonra hayatta kalan yavrularını getirdi bahçeye...
Kimi yaşadı, kimi kayboldu. Ama bir nesil hep devam etti.. Arap'ın nesli... Arap kayboldu, Karapampuk çıktı... Birçoğuna isim bile veremedik. Balkona kadar gelip, Balkonun kedi kapısından içeri girmediler. İçeriye daha önce yerleşmiş kedilerin mekanına saygı gösterdiler.

Arap'ın soyundan Garip uyanık çıktı ve kedi kapısından içeri girdi.

Ve doğum yaptı. Yavrular 2 aylık olunca da , yavruları bırakıp kaçtı :(

Yavruları bahçeye alıştırmak ve eğitmek bana düştü :)






Bahçedeki yuvalarında kalmak istemediler önce, balkonun camını kapatınca Dalton'lar gibi dizildiler.


 
Ama yemeklerini yer yemez, yine bahçeye koştular, ağaçlara tırmandılar, kuşları kovaladılar ( ben ciyak ciyak balkondan tabii ) ve çöp kutusunu keşfettiler. Açlıktan değil, meraktan...
 
Herşey tam da olması gerektiği gibi oldu. Bahçede 4 ayımızı kazasız, belasız, mutlu bir şekilde geçirdik. Ta ki 2 sini kaybedene kadar.
 
5 yılda ne çok kedi geçti hayatımızdan. Hiçbirini unutmadık, unutamıyoruz. Herbirini ayrı sevdik. Sokak kedisi, ev kedisi ayırımı yapmadık. Kapıyı hep açık tuttuk. Eskiden gelen 3'ü hala evde... Dışarıya alışamadılar. Çıkabilecekleri halde gitmemeyi tercih ettiler. Gümüş, Melek ve Porsuk... İlk kedim, gözağrım Katu'm bile evde değil artık. Hergün yaşadığı yere gidip, sevdiği mamalardan götürüyorum. Hayatta mı? İyi mi? diye kontrol etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Eve gelmek istemiyor artık. Çünkü evde, yeni gelen yavrularla yeni hikayeler başlıyor. Ve hepsi ayrı seviliyor.
SOKAK KEDİSİ Mİ? Sokağın kedisi olur mu? Onlar bizim dünyamızın bir parçası...
Keşke, çocukluğumdaki gibi açık kalsa kapılar, kediler girse... Tek derdimiz sütü korumak olsa... Yüzlerce kilitle yaşıyoruz artık. Sözde hırsızlardan koruyoruz kendimizi... Oysa gerçek kilitleri yüreklerimize vurmuşuz, haberimiz yok:(
 
 
 

16 Ekim 2014 Perşembe

CİN ALİ VE ALİCAN

31 AĞUSTOS 2014 GÜNÜ GELDİ. ANNESİ KAYBOLMUŞ. TAHMİNEN BİR HAFTALIK BİLE DEĞİLDİ.
ONU BESLEMEK İÇİN YARIŞTIK :)



CİNALİ KUCAK İSTİYOR :)


ALİCAN 'I ÇUHALLI DA SOĞUKTAN VE AÇLIKTAN TİTRERKEN BULDUM.
 
İLKGÜNLER CİNALİ KOVALAR, ALİCAN KAÇAR...


 

 

KEDİLER, İNSANLARA YAŞAMI ÖĞRETİYOR.

Odalarında beslenme saati

Koltuğu tırmalarken suçüstü yakalandı !

Melek, kedilerin odasından salona atak yapmak için beklemekte...

Yavrular evi işgal etti..


Garip, yavruları  2 aylık olunca onlardan kaçarak evi terk etti. Ve kayıplara karıştı :(



19 Haziran 2014 Perşembe

ANA'NIN BEBİŞLERİ

İLK DEFA DOĞDUĞU GÜNDEN BERİ ANNE VE YAVRULARINI İZLEME ŞANSIM OLDU.

BİRİNCİ GÜN ; 15 MAYIS 2014: KEDİ TAŞIMA KABINDA 5 YAVRU DOĞURDU.

15 GÜNLÜK OLUNCA YAVRULARI YATAĞIMA TAŞIDI. ( TABİİ YATAĞI ONA TERK ETMEK ZORUNDA KALDIM.)

21 GÜNLÜKKEN; HEPSİ DE İŞTAHLI MAŞALLAH :) YALNIZ BAZI YAVRULARIN GÖZÜ KAPANMAK ÜZEREYDİ, GENTA DAMLATARAK GÖZLERİNİ KURTARDIK.


BİRİNCİ GÜN

Yatak odasını işgal ettiği yetmedi, bir aylık olunca salona taşıdı. Hatun beni bebek bakıcısı sanıyor :)